Hasta bakıcı olarak çalışmayı planlayanlar için beş ipucu

Daha önce hasta bakıcı olarak hiç çalışmadıysanız ve bu mesleği denemeye karar verdiyseniz, birkaç konuyu dikkate almanızı öneririz. Bu mesleğin ne kadar önemli ve gerekli olduğu ve insanlara yardım etmenin, iyileşmeleri için ilham ve umut vermenin ne kadar harika olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu makalede, konuya bir de diğer tarafından yaklaşıp nelere dikkat etmeniz ve nelere hazırlıklı olmanız gerektiğini anlatalım.

Baştan moralinizi yüksek tutun. Elbette bir maaş alacaksınız, ancak her zaman manevi bir karşılık alamayabilirsiniz. Daha önce örneğin bir çocuk bakıcısı olarak çalıştıysanız, sizin için özellikle zor olabilir. Yürümeyi yeni öğrenen bir bebeğe veya bir yaşındaki çocuğa bakmak, sorumluluğun yanı sıra sabır, nezaket, iyimserlik ve fiziksel dayanıklılık gerektirir. Ama huzursuz bir bebekle uykusuz geceler ve telaşlı günler geçiren herkes bilir ki bazen bebeğin bir gülümsemesi ya da tombul elleri ile kucaklaşması tüm eziyetleri unuttmaya yeter. Ne yazık ki hasta bakıcı olarak çalışırken, bu tür maddi olmayan ödüllere güvenemezsiniz.

Hasta nadiren bir çocuğun cazibesine sahiptir, büyük ihtimalle çok daha zor bir karaktere sahip. Ne hastaya ne de işinizin sonuçlarına bağlanmayın. Baktığınız kişi elbette çok iyi, çekici bir insan olabilir, arkadaşlar edinebilir ve birbirinize içtenlikle sempati duyabilirsiniz.

Bebek bakıcılığı genellikle bebek büyüdüğünde sona erer. Ne yazık ki, hasta bakıcının işi genellikle baktığı hasta öldüğünde sona erer. Bu olay her an gerçekleşebilir. Görevlerinizi ne kadar iyi ve özverili bir şekilde yerine getirirseniz getirin, sonuç size bağlı değildir. Bu hasta bakıcı mesleğinin özelliğidir. Bir hasta bakıcı işinde oldukça fazla olabilen olumsuzlukları fazla önemsemeyin. Baktığınız hasta, örneğin demans (bunama) hastalığından muzdaripse, sizi tanımayabilir veya onu incitmekle suçlayabilir, korktuğunu, rahatsız olduğunu, sizin onu kırdığınızı iddia ederek yakınlarına şikayet edebilir ve iftira atabilir.

Tabii ki, hastanın yakınları onun durumunun özelliklerinden haberdardır ve hastalığının bu şekilde tezahür ettiğini anlarlar. Ama yine de, özellikle işin ilk aylarında sizin için iç karartıcı olabilir. Genellikle yaşlı bir hasta kişinin akrabaları ve arkadaşları birbirleriyle ciddi şekilde çatışır. Ne yazık ki, görünüşte en mutlu ve güçlü aileler bile bu tür durumlardan muaf değildir. Baskıcı bir ortam, dünyada zaten zor olan bu işi daha da zorlaştırabilir.

Ayrıntılı bir iş sözleşme yardımıyla kendinizi garantiye alabilirsiniz: hangi aile üyesinin talimatlarına uymanız gerektiği ve kime hesap vereceğiniz, acil bir durumda kimi arayacağınız (hastanın durumu kötüleşirse vb.), kimin ve ne zaman size maaş ödediği ve ayrıca görevlerinizin tam listesi. Baktığınız hastanın ilerleyici bir hastalığı varsa, zamanla ona bakmanın daha zor hale geleceğini hatırlamanız gerekir. Yani başlangıçta başvurduğunuz iş bir süre sonra çok değişebilir (sorumluluklar listesi uzayabilir), buna baştan hazırlıklı olmanızı ve işverenle mutlaka görüşmenizi öneririz. Tüm yeni görevler, mevcut bir sözleşmenin yazılı bir ekine dahil edilebilir.