Bebek bakıcılığı işinin size göre olup olmadığını nasıl anlarsınız?
Bebek bakıcılığı işinin size göre olup olmadığını nasıl anlarsınız?
Istanbul ailelerinde uzun süredir çalışan bakıcı Gülseren Hanım ile büyük ilgiyle konuştum. Geçmişte anaokulu müzik öğretmenliği, muhasebeci yardımcılığı ve bir zamanlar fırında çörek ustası olarak çalışmışlığı oldu. Ancak bir akşam Gülseren Hanım’dan çocuk bakması istendi, böylece çocuk bakıcılığı yapmaya başladı. Meslektaşları için ipuçlarını ve çocuk bakıcılığı ile ilgili düşüncelerini bizimle paylaştı.
Çocuklar, bakıcı bir yetişkin olmasına ragmen, anne ve babaya tabi olduğunu çabucak anlar ve bazıları sadece tartışmaya değil, emir vermeye ve hatta bakıcıyı aşağılamaya, ona yerini göstermeye başlar. "Burası benim evim, burada sen emir vermiyorsun, ben emrediyorum!" – çocuk bunun gibi bir şey diyebilir. Böyle bir çocuğa gücenmek anlamsız çünkü çocuk anne ve babasıyla bir bütünlük içindedir ve eğer anne ve baba ev personelinin alt sınıf insanlar olduğunu düşünürlerse, çocuk ister istemez bunu hisseder ve ona göre davranır.
Çocukluğumuzda bizi korkutan bazı şeyler günümüzdeki çocukları eğlendiriyor
ya da ilgisiz bırakıyor. Çocukken korktuğum masalları günümüz çocuklarına okuduğumda hiç etkilenmediklerini görüyorum.
Akıllı telefonlar bugün yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır. Bu duruma karşı kendi tutumunuzu belirlemeye çalışın ve işvereninizin bu konuda düşüncelerini mutlaka öğrenin. Artık çocuklar çizgi filmleri eskisi gibi merak etmiyorlar, bilgisayar, tablet, telefondaki oyunlara daha çok ilgi gösteriyorlar. Gerçek şu ki, çocuk çizgi film izlerken pasif kalıyor, oyuna ise doğrudan katılabilir. Oyunda çeşitli ödüller alabilir, puan ve itibar kazanabilir ve ardından arkadaşlarına oyunun sonuçları hakkında övünebilir. Bu oyunlardan bazıları çevrimiçi olarak birden fazla çocuk tarafından oynanabilir. Telefon oyunları çok bağımlılık yapıyor, bende denedim. Ebeveynler ne yapacaklarını bilmiyorlar, bir yandan çocuk tabletle oynarken ağlamıyor, bağırmıyor, ama öte yandan akıllı cihazlar zarar verebilirler. Telefon oyunları tepki hızı, mantığı vb. geliştirir, ama aynı zamanda görüşü bozarlar, çok fazla sinir gerginliği yaratabilirler, bağımlılık yapabilir. Bağımlılık yaptıktan sonra çocuk oynamadan duramaz ve artık kitap ya da gezmeler ilgisini çekmez. Baktığım çocuklardan biri, sadece Wi-Fi bulunan alışveriş merkezine gitmemiz şartıyla gezmeye çıkıyordu.
Her zaman sakin olun, kendinizi kontrol edin . Anneler genellikle bakıcıdan kendisinin yapmadığı bir şey bekler. Örneğin, çizgi film izlerken bakıcının çocuğa yiyecek getirmesini kesinlikle yasaklamış ama kendisi bunu yapar. Böylece çocuk bakıcının kötü bir abla olduğunu düşünecek. Veya diyelim ki annenin çocuklarla beraber bir yere acil gitmesi lazım, çocuklar onu dinlemiyor, yavaş yavaş hazırlanıyorlar, bu durumda anne onlara bağırabilir, ama ben sesimi yükseltmeye cesaret edersem ve anne bunu öğrenirse benim hakkımda olumsuz yanlış şeyler düşünebilir.
Mesleki tükenmişlik yaşıyor muyum? Tabii ki bazen çok yorgun oluyorum ve tabii ki çocuk bakıcılığının çok çabuk tüketebilen mesleklerden biri olduğunun farkındayım. Özellikle psikolojik anlamda tükeniyoruz. Çocuk bakıcılığı dışında her işi kabul eden eski bakıcılar gördüm. Ama bende uzun yıllar çalışmama rağmen öyle bir şey yok. Bakıcılık mesleğimde çok şey yaşadım, beni azarladılar, kovdular, kendim işten çıkıyordum, ama yine de çocuk bakıcısı olarak çalışacağımı biliyordum. Sanırım beni mutlu eden mesleğimi bulduğum için şanslıyım.
Bütün gün bebekle uğraşmakla gerçekten seviyorum ve yorulmuyorum. Çocuklar benim için bir enerji kaynağıdır. Muhtemelen, eğer böyle düşünmüyorsanız, o zaman gerçekten başka bir iş aramanız daha iyidir.
Deneyimime göre, bir çocuk bakıcısı esas olarak çocuklarla enerjik olmalı, ama aynı zamanda ebeveynlerin gözüne çarpmamalı. Çocuğun ebeveynleri size sebebsiz kızabilir, buna uzun süre endişelendim ve sebebini aradım. Sabah odaya girdiğim an, işverenin neden bana kızdığını anlayamıyordum. Sonradan, sabahları birçok kişinin yabancıları görmekten rahatsız olduğunu fark ettim. Bazı insanlar uyandıktan sonraki ilk saatlerde sevdikleriyle bile geçinmekte zorlanırlar. Bu nedenle işverenin evinde sabahları fazla konuşmamaya başladım. Yeni uyanan insanları rahatsız etmemek için yapmanız gereken her şeyi fazla uzatmadan hızlıca yapın. Merak etmeyin, akşama doğru durum değişir, tüm aile ile çay içip sohbet edeceksiniz. İşverenlerin ruh halini hissetmek önemlidir, değerli bir çalışan olmanıza rağmen yine de yabancı bir kişi olduğunuzu unutmayın.
İşvereni suçlamayın ve kıskanmayın, anlamaya çalışın, bazen kendinizi başkalarının yerine koymakta fayda vardır. Meslektaşlarımdan, bakıcılardan ve temizlikçilerden defalarca işverenlerinin tembel veya açgözlü olduklarını duydum. Fakat kendinizi onların yerinde hayal etmeye çalışın. Mesela sorumlu bir pozisyonda hiç çalıştınız mı? Hiç kendi işiniz oldu mu? Veya, üç tane küçük çocuğunuz var mı? Sonuçta çocuk bakıcısını hiç tuttunuz mu?