Yurtdışında çocuk bakıcısı olarak iş arayanlar için ipuçları.

Yurtdışında çocuk bakıcısı olarak iş arayanlar için ipuçları

Yurt dışında iki kez çok farklı Türk ailelerde çalıştım. Deneyimimi, Türkiye dışında ilk kez uzun süreli ev personeli olarak çalışmayı düşünen kadınlar için buraya yazmak istiyorum.

Çok para kazanmak benim için ön planda olmadığını hemen söylemeliyim. Amacım dünyayı görmek ve aynı zamanda yeni koşullarda deneyim kazanmaktı.

Yurtdışındaki ilk deneyimimde Almanya'da üç çocuğa 90 gün bakıcılık yaptım (anaokul ve ortaokul öğrencileri). Sadece çocukların günlük rutinleriyle ilgilendim, eğitim kurumlarına ve spor kulüplerine eşlik ettim. Görevlerim arasında çocukları gezdirmek, ödevleri takip etmek, çocuklara yemek yapmak ve giysilerine dikkat etmek vardı. İşim kolay değildi, sonuçta, farklı yaşta, farklı karakterlere, yemek alışkanlıklarına, ders programına sahip üç çocuk, disiplin ve temel ev işleri becerileri gerektiriyor. Ama oldukça başarılı bir şekilde çalıştım, benimde aynı yaşta çocuklarım var. Çocuklarla kısa sürede iletişim kurdum, ebeveynleri de çalışmalarımdan memnun kaldı.

Her şey yolundaydı ama izin günüm yoktu. Deneyimsizliğim nedeniyle, iş ilanına başvururken ve sonra Skype üzerinden yapılan görüşmemizde bu konuyu kaçırdım. Daha doğrusu, varsayılan olarak, bakıcı programında mutlaka bir izin gününün olacağını düşündüm. Geldiğimde işverenin benden 90 gün boyunca 7/24 çocuklarla geçirmemi istediği ortaya çıktı. Önceden yazılı bir sözleşme imzalamadık. Sonuç olarak, yurtdışında çalışıyordum, ama yaşadığım ülkeyi, şehri tanımaya ve işverenlerin evinin dışında dinlenmeye ayırabileceğim bir boş günüm bile yoktu.

O çalışmanın üç ayı benim için son derece zor geçti. Üstelik döndüğümde mesleği kesin olarak değiştirmeyi bile düşündüm. Ancak ofisler ve kurumsal ortamlar benim için geçmişte kalmış ve ilgimi çekmiyordu. Ayrıca, mevcut işgücü piyasasında emekliliğe yakın yaştaki kişilere iş bulmak daha zor. Bu yüzden tekrar ev personeli mesleğine döndüm.

Bakıcı olarak ikinci iş deneyimim İspanya'da gerçekleşti. İlkokul kız çocuğuna bakıcılık yapıyordum. Çocuğa İngilizce öğrettim ve tüm derslerde okul müfredatının geliştirilmesine yardımcı oldum. Ayrıca, 130 metrekarelik iki katlı evin temizliği de dahil olmak üzere, ev işleri ile tamamen ilgilendim. Önceki deneyimime dayanarak, haftada bir gün izin günü için işverenle önceden görüştüm.

Evde iş çoktu, ayrıca bir süre sonra evdeki kalıcı sakinlerin sayısı ikiye katlandı, en büyük kızı erkek arkadaşı ile beraber annesinin yanına geldi. Buna bağlı olarak ev işleri arttı ama maaşım aynı kaldı. Aile reisi ek bir ödeme yapmayı gerekli görmedi. Aynı hatayı tekrar yaptım, İşe alındığımda yazılı bir sözleşme yapmadım, görevlerim ve maaşımı sadece sözlü olarak kararlaştırdık.

Yine de haftada bir gün izin günüm vardı. Dinlenmeye ve kaldığım ülkeyi biraz tanımaya fırsatım oldu.

Meraklı, enerjik bir insanım, her zaman ufkumu genişletmek, yeni bir şeyler keşfetmek için her fırsatı değerlendirmeye çalışırım. İzin günümde gezi kılavuzu aldım, ilgimi çeken müzeye, galeriye, parka, el sanatları pazarına, şehir merkezine toplu taşıma araçları ile gittim veya yayan yürüdüm. Bazen doğaya yakın olmak için şehir dışına gittim. Bu çalışma gezisinden birçok hatıra ve fotoğraf getirdim.

Tabii ki, İngilizcem gezinmemde bana çok yardımcı oldu. Ama eminim ki, dil bilgisi ve çok para olmasa bile yurtdışında çalışan bir bakıcı boş zamanlarını güzel bir şekilde geçirebilir. Örneğin, ikamet ettiğiniz ve çalıştığınız yerin yakınında bulunan tarihi ve doğal manzaraları internette önceden okuyabilir ve rehber olmadan bile oraları ziyaret etmek ilginç olacaktır. Seyahatinizi planlamak için gideceğiniz ülkede kalıcı olarak yaşayan Türk Youtuberlardan ve sosyal medyadan ülke özelliklerini, gezilecek yerleri, ucuz özel turları hakkında bilgi edinebilirsiniz.

Yurtdışında bebek bakıcısı olarak çalışmak isteyen bakıcılar için birkaç öneriler hazırladım:

• İşverenle önceden belirlenmiş bir çalışma programı, görevlerin listesi ve kapsamı, ücretler içeren yazılı bir sözleşme hazırladığınızdan emin olun. Tüm detayları ve sürprizleri önceden bilmek pek mümkün değil, ama, yurtdışında çalışırken yazılı sözleşme sözlü bir anlaşmadan daha iyidir.

• Aksi takdirde, işiniz ruh halinizi ve refahınızı etkileyecek ve bu da işvereni memnun etmeyecektir.

• Mümkünse, yeni ülkede ziyaret etmek ve denemek istediklerinizin listesini önceden yapın. Aktif, hareketli, iletişime açık olun. Sadece sorumlu ve şefkatli değil, aynı zamanda bilgili, enerjik, etrafındaki dünyayla ilgilenen bir bakıcı, her zaman iyi iş teklifleri alacaktır.